Lojistik Setöründe Depolama ve Faydaları
Lojistik Sektöründe Depolama Ve Faydaları Lojistiğin temelini hammadde, yarı mamul ve ürün hareketi, yani taşıma oluşturmaktadır. Hareket eden her cisim başlangıç noktasında, taşıma şekli değiştirdiği noktalarda, üzerine bir ilave veya eksiltme yapıldığı yerlerde ve teslim anında durmaktadır. Hareketin durduğu yere de depo, aktarma merkezi, dağıtım merkezi, ambar, transfer merkezi, antrepo gibi isimler veriyoruz. Depolama hareketin hızının kesildiği nokta yani “ hızı sıfır olan bir nakliye” şeklinde tanımlanmaktadır.
Tedarik zinciri üzerindeki mal hareketinin çeşitli amaçlarla durdurulduğu halkadır depolama. Bunu akışın düzenli hale getirilmesi, karışıklık yaratılmaması amacıyla bir rezerv kullanımı olarak da düşünebiliriz. Depolar birer maliyet unsurdur, ancak kendisinden önceki ve sonraki operasyonlarda ekonomi ve verimlilik yaratarak toplam zincirin optimizasyonunu sağlamaları açısından vazgeçilmezdir. Depoların temel fonksiyonu hacım ve zaman yönetimini sağlamaktır. Depolarda hacım her zaman limitlidir. Bundan dolayı iyi bir depo yöneticisi mevcut alanı en verimli halde kullanabilen kişidir. Zaman ise direkt olarak işçiliktir. İşçiliğin yönetimi, hacım yönetimine göre daha zordur.
Tarihte Depolama Hizmetleri
Tarih boyunca depolar kullanılmıştır. Bilinen ilk depolar Mezopotamya’da ve eski Mısır’da görülmektedir. Bu depolar tahıl üretiminin yıl boyunca tüketimi amacıyla, rezerv olarak kullanılmasının yanında, ileride oluşacak bir savaşa, bir kuraklığa veya sel baskınına karşı emniyet amaçlı da kullanılmıştır. Depolar o devirde bir zenginlik göstergesi ve bir ticaret aracı olarak görülmüştür. En büyük depo, en dolu depo, en fazla mal saklayan depo en zengin olarak nitelendirilmiştir.
Depolar bu gün tarihte kullanıldığı amacın ötesinde de hizmet vermektedir. 19. ve 20. yüzyılda modern taşımacılık geliştikçe depolar taşıma ekonomisinin sağlanmasında kullanılmaya başlanmıştır. Taşımacılıkta ekonomi sağlayan iki temel kavram yük konsolidasyonu ve dağıtımdır. Her ikisi de nakliye giderini azaltıcı uygulamalardır. Her iki durumda da küçük yükler yerine daha büyük miktarda yük taşınması sağlanarak, nakliye maliyetlerinin azalması öngörülmüştür. Depolar bu amaçla lojistik hizmetlerin tam ortasında, toplama ve dağıtma noktasında yer almaktadırlar.
Konsolidasyon yani yük birleştirilmesinde aynı yere gidecek olan yüklerin biriktirilerek büyük bir yük haline gelmesi söz konusudur. Konsolidasyon yapılacak olan depo, çıkış noktasına yakın, yani varış noktasına uzak olmak zorundadır. Böylece uzun yol nakliyesi daha ekonomik yapılarak lojistik giderleri azaltılabilecektir. Dağıtım ise maliyetleri düşürmenin yanında müşteri hizmet kalitesini arttırmak amacıyla da kullanılmaktadır. Dağıtım amaçlı depolama ürünün çıkış noktasına uzak, yani tüketim noktasına yakın olmalıdır.
Dağıtımda da ürünün biriktirilmesi değil, tüketicinin talebine göre, bir ulaşımla siparişlerin teslimi amaçlanmaktadır. Dağıtım amaçlı depoların müşterilere yakın olması müşteriye ulaşım hızını arttıracağı, bekleme süresini azaltacağı için daha iyi hizmet vermeyi de amaçlar. Çağımızda hava nakliyesinin hızlanması, üretim sürelerinin kısalması, müşteri taleplerinin planlanabilmesi, gece nakliyelerinin yaygınlaşması ile dağıtım amaçlı depo kullanımı, etkisini geçtiğimiz yüz yıla göre kaybetmiştir.
Gelecekte de depolar daha fazla konsolidasyon veya artı değer yaratıcı işlemler için kullanılacaktır. Her tür nakliye aracında taşıma kapasitelerinin artması daha fazla konsolidasyona olanak vermektedir. Böylece büyük miktarda malzeme, bir seferde elleçlenmekte ve depolarda kısa süreli de olsa bekletilmektedir. Bu bekleme sırasında ekonomi yaratmak için, daha önce üretim tesisinde yapılabilecek bir takım operasyonlar depolama sırasında yapılabilmektedir. Bunu katma değer yaratıcı işlemler olarak tanımlıyoruz. Bunları şu şeklide örnekleyebiliriz.
Palet açma veya paletleme, sevk kolisi hazırlama,koruyucu uygulaması ve ambalajlama, etiketleme, bandrolleme, bar-kod uygulaması ve kılavuz ilavesi, pil veya aksesuar ilavesi, ön montajlar, birleştirip takım yapma, sipariş fişi veya fatura basma, sevk öncesi kalite kontrol ve ön çalıştırma, stok kontrolü, raf ömrü takibi
Üretim alanında zaman kaybına, tedarik zinciri hızının düşmesine, yer kaybedilmesine ve ilave insan gücüne gereksinme gösteren bu işlemler depolarda yapılmakta ve depo verimliliğini arttırmaktadır. Her üretici fabrikasının metrekare başına üretim maliyetini çıkartmalıdır. Bu maliyet oldukça yüksek bir rakam olacaktır. Oysa depolarda metrekare maliyetleri düşüktür. Bu nedenle fabrikalarda metrekare maliyetini karşılamayan işlemlerin daha düşük maliyetle bu işi yapabilecek yerlere, depolara yani lojistik hizmet sağlayan kuruluşlara bırakılması bir ekonomi sağlayacaktır. Unutmayalım ki fabrikalar üretim yapan alanlardır. Fabrikaların bir bölümünü depo gibi kullanmak, üretime katkısı olmayan işlemler için yer ve zaman kaybetmek, gereksiz bir maliyet yaratmaktır.
Günümüzde “depo” kelimesi lojistik sektöründe kullanılmamaktadır. Tedarik zinciri optimizasyonunda amaç, hammaddeden tüketime kadar olan hareketin kesintisiz ve duraksamadan sürdürülmesidir. Bu nedenle depo adını verdiğimiz yerlere ihtiyacımız yoktur. Yaptığımız işler bir dağıtım veya toplama işleminin hazırlıklarının yapılmasıdır. Bu nedenden dolayı ülkemizde de “”Depo” veya “Ambar “ yerine “Dağıtım merkezi” veya “Toplama merkezi” tanımlarını kullanmaktayız. Her iki tanım da içine malzemeyi koyup unutacağımız anlamı yerine, bir hareketi, bir operasyonu, bir katma değeri ve artı değeri ifade etmektedir.
Yaptığımız işleri tekrar gözden geçirelim. Bir çok işi sırf şimdiye kadar yaptığımız için devam ettirmeye mecbur kalmayalım. Her gün değişen bir dünyada yaşıyoruz, işlerimizi farklı yapmamız bekleniyor bizlerden. Buna benzer şekilde, bir çok kuruluş da bizim için ekonomik olmayan işleri, bizim yerimize daha ekonomik, daha verimli ve daha kaliteli yapmak için örgütleniyorlar. Kapılarımızı outsourcing tekliflerine açalım. Aynı kalite, aynı maliyetle de olsa yaptığımız bazı işleri dışarıya verdiğimiz zaman biz kazançlı olacağız. Risklerimiz küçülmüş, o iş için yönetici olarak harcayacağımız zaman azalmış ve de bir çok kuruluşa yeni iş vererek onların işlerinde kapasite artışı, verimlilik ve ekonomi yaratmalarına yardımcı olmuş olacağız. İleride bunun dolaylı olarak yararı hepimize geri dönecektir.